kişisel sınırlar
tabukamu x NVNY?! - güvenli ilişkiler serisi
Sınırlar çoğu zaman toplumun, ailemizin, kurumların ya da yasaların belirlediği ve davranışlarımızı düzenleyen kuralları akla getirse de sınırlar çok çeşitli olabilir.
Kişisel sınırlar, kişisel ilişkilerimizde daha güvende ve rahat hissetmek için belirlediğimiz sınırlardır. İlişkilerimizde kendimizle ilgili kararlar bize aittir, çünkü neyin bize iyi ve güvende hissettirdiğini en iyi biz bilebiliriz. Aynı şekilde, partner(ler)imizin de kişisel sınırları vardır. Bu sınırların ne olduğunu bilmek ilişkilerde belirsizlik, endişe ve soru işaretlerini azaltır; karşılıklı güven hissiyle, daha özgür ve yaratıcı bir ilişki yaşamanı mümkün kılar. Kişisel sınırlar baskı kurmaz, bizi özgürleştirir.
kişisel sınır çeşitleri
Kişisel sınırlar ilişki içinde kendini farklı biçimlerde gösterebilir.
Mekansal sınırlar: İçinde bulunduğumuz mekanlarda nasıl davranmak istediğimiz ile ilgili sınırlardır. Sokak, ev, okul ya da başka yerlerde kendimizi farklı hissedebilir, farklı davranmak isteyebiliriz. Bu yüzden farklı mekanlara göre farklı sınırlar belirleyebiliriz. Mesela, okulda el ele tutuşmayı istemezken sokakta el ele tutuşmaktan hoşlanabiliriz.
Zamansal sınırlar: Bir şeyi ne zaman ve ne sürede yapmak istediğimizle ilgili belirlediğimiz sınırlardır. Örneğin, film izlerken partnerimizden gelen mesaja cevap vermeyi istemeyebiliriz ya da arkadaşlarımızla geçirdiğimiz zaman içinde sadece arkadaşlarımıza odaklanmayı tercih edebiliriz.
Fiziksel sınırlar: Fiziksel sınırları bedenimiz üzerinden belirleriz. İlişkilerde bu sınırlar, bedenimizin hangi fiziksel yakınlık ve fiziksel temas seviyesinde iyi ve rahat olacağı ile alakalıdır. Örneğin, partnerimize sarılırken rahat hissediyor fakat öpüşmeyi tercih etmiyor olabiliriz. Dokunulmaktan keyif alıyor ama vücudumuzun bazı bölgelerine dokunulmasından rahatsız oluyor olabiliriz. Bazen de dokunulmasından hoşlandığımız bölgeye o an dokunulmasını istemeyebiliriz. Bunları ifade etmekte özgürüz.
Duygusal sınırlar: Duygusal olarak güvende ve rahat hissetmemizi sağlayan sınırlardır. İlişki içinde güven ve rahatlık, zaman içinde gelişen duygulardır. Örneğin, romantik ilişkilerde partnerine onu sevdiğini söylemek bazen zaman gerektirebilir. Nasıl bir ilişki türü içinde devam etmek istediğimiz yine duygusal sınırlarla ilgilidir.
Dijital sınırlar: Dijital ortamda iletişim kurarken güvenli ve güvenli olmayan sınırlar arasındaki farkı anlamak bazen zorlaşabilir.
Çevrimiçi ortamlarda birlikte görülmek istiyor muyuz?
Konum paylaşmak senin için güvenli mi?
Mesajlaşma ve sosyal medya kullanımınızla ilgili karşılıklı beklentileriniz var mı?
Özel hayatına dair neyi ne kadar paylaşmak istiyorsun?
Tüm bunlar, dijital sınırlarını belirlerken kendine sorabileceğin bazı sorular olabilir. Öte yandan, dijital sınırlar ve fiziksel sınırlar her zaman birbiriyle aynı olmayabilir. Dijital araçları kullanma biçimin, ilişkini herkese açık yaşamayı isteyip istememek, kişisel hayatını paylaşmayı tercih edip etmemek gibi pek çok sebeple de dijital sınırlarını belirleyebilirsin. Örneğin, yan yanayken el ele tutuşmaktan hoşlanıyorsundur ama sosyal medyaya el ele tutuşurken fotoğrafını paylaşmak istemiyor olabilirsin.
neden kişisel sınırlara ihtiyaç duyarız?
Kişisel sınırlar kendinle ilgili birçok şeyi anlayıp tanımlamana yardımcı olur.
Kim olduğumuzu,
Hissettiklerimizi,
Düşündüklerimizi,
Beklentilerimizi, ve
İhtiyaçlarımızı kişisel sınırlarımız anlayabilmemize ve tanımlayabilmemize yardımcı olur.
Bunları başkalarının duygu, düşünce, beklenti ve ihtiyaçlarından ayırabilmemize olanak sağlar. Böylece her birimizin istek ve ihtiyaçlarının farklı olabileceğini anlayabilir ve bu farklılıklara saygı duymayı öğrenebiliriz. Sınırlarımızı belirlerken kendi istek ve zevklerimizle ilgili bir keşif yolculuğuna çıkabilir ve kendimizi daha yakından tanıyabiliriz. İlişkilerin keyifli yanlarından biri de partner(ler)imizle birlikte kendimizi de daha yakından tanıyabilmektir.
Ayrıca kişisel sınırlar;
Kendimize ve ihtiyaçlarımıza özen göstermemizi,
Kişisel özgürlük alanımızı koruyabilmemizi,
Suçlu hissetmeden “hayır” diyebilmemizi,
Suçlu hissettirmeden “hayır”ı kabul etmemizi,
Kendimizi ve partner(ler)imizi daha iyi tanımamızı, ve
Daha güvenli ve keyifli ilişkiler kurabilmemizi mümkün kılar.



