Okuma süresi: 5 dakika
Selam! Bugün ekofeminizm hakkında konuşmak için yanımızda Dünyayı Kurtarma Tutkunu, Sosyal Girişimci, Değişim Öncüsü Melisa Akkuş var. Melisa’ya ekofeminizmin ne olduğu ve gençlerin iklim aktivizmindeki rolü hakkında sorular sorduk.
bu sayıda neler var?
📔 tabukamu sözlük: Bu haftanın konuları özelinde sözlüğümüzü aralıyoruz.
🌱 ekofeminizm ne demek ve aktivizmin neresinde?: Melisa Akkuş, sorularımızı hak savunuculuğu yapılan tüm alanların birbirinden bağımsız düşünülemeyeceğini hatırlatarak cevaplıyor.
🗣 gençlerin aktivizmin bir öznesi ve parçası olması sence neden önemli?: “‘Siz gençler' diyerek bizim adımıza yapılan konuşmalardan çok sıkıldık.“ diyor Melisa Akkuş ve gençlerin hak savunuculuğunda oynadığı rolün altını çiziyor.
☕️ deneyimlendikçe demleniyoruz: Ekofeminizm ve iklim aktivizmi hakkında ne düşünüyorsun? Anonim bir şekilde tabukamu’yla paylaşmak ister misin? Detaylar aşağıda!
aktivizm: Toplumsal, kültürel, politik, ekonomik veya başka tür bir değişim yaratmak amacıyla yapılan tüm savunuculuk eylemleri.
aktivist: Toplumsal, kültürel, politik, ekonomik veya başka tür bir değişim yaratmak amacıyla savunuculuk eylemleri yapan insanlar.
ekofeminizm: Feminist hareket ile çevre hareketinin eşitlik ve sömürü tartışmaları etrafında kesişimini içeren bir düşünce ve hareket.
iklim adaleti: İklim krizinin yaşanmasında en az sorumluluğu olanların, bu krizin sonuçlarından ilk ve en fazla etkilenenler/etkilenecekler olması şeklinde gerçekleşen temel bir adaletsizliğe dikkat çeken kavram.
iklim krizi: Küresel ısınma ve iklim değişikliğini ve bunların etkilerini tanımlamak ve durumun aciliyetini belirtmek için kullanılan tanım.
Hayatın, aktivizmin içerisinde varlığımızla direniş demek istiyorum.
Ekofeminizm senin için ne demek?
Melisa Akkuş: Özellikle kadınlar, kız çocukları ve LGBTİ+lar hayatın her alanında ön yargılarla, kalıplarla, baskılarla, kısıtlamalarla karşılaşıyorlar. Ben kız çocuğuyken başladığım hak temelli mücadelede ve iklim aktivizminde ekofeminizmin, zorluklara karşı, özgürlüğümüz için bir duruş olduğunu düşünüyorum. Özellikle ekofeminizm, patriyarkal yapıların hem kadınları hem de doğayı sömürdüğünü savunuyor ve bu iki sömürü biçimine karşı birlikte mücadele etmenin gerekliliğini vurguluyor. Tam bu noktada, ekofeminizm, daha adil ve sürdürülebilir bir dünya yaratma çabasının merkezinde yer alıyor.
Ekofeminizm, iklim aktivizminin neresinde duruyor?
Melisa Akkuş: Bir kriz diğerinden bağımsız görülemez, krizlere kesişimsel ve bütüncül bir şekilde yaklaşmamız ve ele almamız gerek. Biz yaptığımız tüm çalışmaları ‘haklarımız’ çatısı altında yapıyoruz. Yani, haklarımızın kesişimselliğiyle ve evrensel bir şekilde çalışıyoruz.
Bu noktada iklim kriziyle birlikte hali hazırda sistemimizde var olan eşitsizlikler ve adaletsizlikler de derinleşiyor. Tam da burada ‘’İklim Adaleti’’ kavramı da bize; küresel ölçekte hali hazırda karşılaştığımız adaletsizlikleri daha da derinleştirmekte olan iklim krizinin en temelinde bir adalet sorunu olduğunu söylüyor. İklim krizi ve mücadelemiz içinde önemli bir yer tutan ‘’İklim Adaleti’’nin temeli ekoloji, iklim krizi ve sosyal adaletin bir arada ele alınmasını anlatıyor.
İklim adaletinin ele aldığı temel sorun ise; iklim krizinin yaşanmasında en az katkıya sahip olanların, iklim krizinin sonuçlarından ilk ve en derinden etkilenenler veya etkilenecekler olması.
Bu bütünden yola çıkarak ekofeminizm tam da iklim aktivizminin ortasında. Haklarımız hayatımızın her anında ve her alanda bizimle var olmalı.
Gençlerin aktivizmin bir öznesi ve parçası olması sence neden önemli?
'Siz gençler’ diyerek bizim adımıza yapılan konuşmalardan çok sıkıldık.
Melisa Akkuş: Şu an çocuklar ve gençler olarak, iklim krizinden en çok etkilenen ve etkilenecek gruptayız. Bizim oluşturmadığımız iklim krizini kendimiz çözmeye çalışıyoruz ve hem geçmişteki hem de günümüzdeki karar vericilerin, yöneticilerin ve şirketlerin yarattıkları yıkımı azaltmaya çalışıyoruz. "Siz bizim geleceğimizsiniz" demesini çok iyi biliyorlar ama dünyaya en çok zarar veren olduklarını gizlemeye çalışıyorlar. Biz gençlerin konuşması, karışması, katılması oldukça önemli; dünyayı böyle bırakırsak yarınlarımız olmayacak. “Siz gençler” diyerek bizim adımıza konuşmalardan çok sıkıldık. Biz kendi adımıza kendimiz konuşmak istiyoruz. Tüm bunlardan yola çıkarak, haklarımızı en etkili şekilde savunmak, sesimizi, sözümü her yere ve her alana ulaştırmak için bu mücadelede bir olmamız gerekiyor. Bu nedenle aktivizmin gücüyle birleşerek, kendi benliğimizi ve renklerimizi yansıtarak, bu gökkuşağının altında birleşelim.
Bizler “sen her şeye karışma, daha çocuksun, büyüyünce yaparsın, bırak bu işleri” gibi söylemlere kulak asmayarak, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için büyük bir adanmışlıkla çalıştık ve çabaladık. Şimdi daha iyi bir dünyayı mümkün kılmak için önemli ilkleri gerçekleştirdik ve değişimi mümkün kıldık. Tüm kısıtlamaları, engellemeleri, baskıları aşarak yarattığımız ormanımız tüm dünyanın soluğu oldu.
Bu nedenle hiç kimse bizim doğru bildiğimiz yoldan, haklarımızdan, mücadelemizden vazgeçirmemeli. Yarattığımız orman bir değişimi mümkün kıldığımızın en büyük kanıtı, bu değişime herkes katılabilir, her bir birey değişimin kendisi olabilir ve evet, tabii ki değişim mümkün!
Ekofeminizm ve iklim aktivizmi hakkında ne düşünüyorsun? Bu alanlardaki hak savunuculuğu senin için nasıl bir yerde duruyor? Anonim bir şekilde tabukamu’ya anlatmak ister misin?
Bizi sosyal medyada takip ediyor musun?: Instagram 🎞 TikTok 🪩 Twitter 🦩